Genel

TMMOB Başkanı Yunus Yener; "Türkiye dünyadaki en etkin deprem kuşakları arasında yer alan Akdeniz-Alp-Himalaya kuşağı üzerindedir. Ülke toprakları ile sanayi ve barajlarının büyük kısmı bu aktif deprem kuşağının üzerinde yer almaktadır. Bu gerçekliğe karşı etkili önlemler alabilmek için, depremin çok disiplinli bir mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı alanı olarak görülmesi gerekir" dedi.

Yunus Yener: TMMOB’ye Bağlı Odaların Görev ve Yetki Alanına Giren Kamusal Mesleki Denetim, Yeterlilik, Eğitim ve Belgelendirmeye Dayalı Yeni Bir Yapı Denetimi Modeli GerekiyorYunus Yener: TMMOB’ye Bağlı Odaların Görev ve Yetki Alanına Giren Kamusal Mesleki Denetim, Yeterlilik, Eğitim ve Belgelendirmeye Dayalı Yeni Bir Yapı Denetimi Modeli GerekiyorYunus Yener; 1999 Marmara Depreminden hiçbir ders alınmadığını, mevzuat düzenlemelerinin rant eksenli ve kentsel dönüşüm programlarının ranta yönelik olduğunu belirtti.

Türkiye'nin 19 yıl önceki Marmara depreminden daha iyi durumda olmadığını, yapı tasarımı, üretimi ve denetiminde bilimsel, bütünlüklü bir düzenin olmadığını, sorunlu dolgu alanları, dere yatakları ve kıyıların imara açıldığını, yanlış ulaşım politikaları, yanlış kentsel dönüşüm uygulamaları ve yanlış mega projelerin artması, su yatakları ile yeşil alanlar arasındaki bağların koparılması, sel-su baskınlarının artması, ısı adalarının oluşması gibi olguların depremlerin yıkıcı etkilerini artırıcı sonuçlar oluşturduğunu söyledi.

"Son imar affı ve depremlerde toplanma yerleri olan alanlardaki hızlı yapılaşma eklendiğinde ülkemizin depremlere hazır olmadığı anlaşılmaktadır" diyen Yunus Yener, "Bu noktada belirtmek isteriz, yapı denetimi uygulamasını yönlendiren kararlar ve ilgili tüm mevzuatın, TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla düzenlenmemesi durumunda ülkemizi yeni büyük sosyal afetler ve yıkımlar beklemektedir" dedi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yener; "Depremler ve büyük doğa olaylarına karşı bütünlüklü, sağlıklı, insanca bir yaşam ve çevre için alınması gereken önlemler ivedi bir öneme sahiptir. Depremlere karşı önlemler bütünlüğü, güvenli yapılaşma ve halkın sağlıklı kent ve doğal çevre hakkı için neoliberal piyasacı ve rantçı yaklaşımlar reddedilmelidir. Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi ve öngörülen teknik müşavirlik şirketi modeli yerine uzmanlık ve etik niteliklere sahip yapı denetçilerinin etkinliğine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modelinin benimsenmesi gerekmektedir" diyerek dikkatleri rantçı yaklaşımlar yerine uzmanlık ve bilgi birikiminin önemine çekti.

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline