Pompa ve Vana

Su, canlı yaşamının sürdürülebilir olmasındaki en önemli kaynaklardan birisi. Hücrelerimizin içerisinde, canlılara yaşam alanı ve kaynağı, endüstrilerimizin her prosesinde yer alan yön vericisi. Öylesine önemli ki, atalarımızın yaşam biçimini değiştirecek kadar değerli. Bilirsiniz, ilkokul zamanlarında bize tarih derslerinde anlatılan ilk konu yerleşik hayata geçmek ile ilgili idi... İnsanlar nehir veya göl gibi alıcı ortam yakınlarına yerleşmiş ve gelecekteki şehirlerini suya yakın yerlere kurmuştu. Akarsular kanalizasyon görevini görmüş, zamanla hastalıklara neden olmuştu. Zamanla kirlenen ve kullanılamaz hale gelen su kaynaklarına çözüm olmak için bir aksiyon alınmalıydı. En eski bilinen alınmış aksiyon, 4.000 yıl öncesine dayanan Girit’teki Knossos saray kazısında ortaya çıkan sifonlu bir tuvalet sisteminin borularla ortamdan uzaklaştırılmasıydı. Aslında literatürdeki kaynaklara bakıldığında bu uygulama, temiz su temini ve atıksuların uzaklaştırılması kavramlarının çok çok öncelere dayandığının işareti değil midir?

Sinem LaçinSinem LaçinŞimdilerde yeme, içme, duş alma, çamaşır ve bulaşık temizliği gibi ihtiyaçları karşılamak için profesyonelce tasarlanmış sistemlerimiz var. Bu sistemler, alıcı ortamdan ham su temininden başlayıp, ham suyun içme suyu arıtma tesislerine transferi, içme suyu arıtımı, temiz suyun transferi, ihtiyaç halinde ara basınçlandırma & terfi merkezlerine aktarılması, son kullanıcıya basınçlandırma yoluyla teslim edilmesi, son kullanıcıdan sonra oluşan atıksuyun arıtımı ve alıcı ortama transfer edilmesi gibi uzun süren karmaşık proses yolculuğu içeriyor. Bu su yolculuğunda bize eşlik eden gücümüzü aldığımız ve sistemin sürdürülebilir olmasını sağlayan kaynağımız ise enerjidir.

Suyun Enerji ile İlişkisi
Su ve enerji ikilisi, en temel gerekliliğimiz olduğu gibi aynı zamanda da birbiri ile ilişki halinde. Öyle ki, yaşam alanları, kamusal hizmetler, endüstri alanlarında su yönetimi sisteminden geçen her damla su, önemli bir enerji maliyetini temsil etmekte. Enerji maliyetinin önemi ise, suyun kaynağı, kaynak ve varış noktasındaki topografya, şebeke borulaması, içme & atıksu arıtma sistemleri ve dağıtım yapısına göre değişkenlik gösteriyor. Bahsedilen her su yönetimi adımında ‘suya yön veren’ ve ‘enerji kullanan’ ekipmanlar da enerji maliyetlerini birinci derecede etkileyen parametrelerden... Enerji kullanan su ve atıksu proseslerine hizmet eden, suyun yer altından temin edilmesinde derinkuyu pompaları; su transferi, basınçlandırma, dağıtım yapılarında dalgıç pompalar; içme & atıksu arıtmalarında yine dalgıç pompalara ilave, suyun süspansiyon halinde olmasını sağlayan mikser adını verdiğimiz özel hızlara sahip karıştırıcılar, su içerisindeki önemli savaşçılara oksijen kaynağı olan blowerlar sıralanabilir. Tüm kamusal ve özel hizmetleri destekleyici bina sistemlerinde ise iklimlendirme, ısıtma & soğutma sistemlerinde yine norm, ayrılabilir gövdeli ya da blok tipte santrifüj pompalar örnek verilebilir.
İfade edilen ekipmanlar su döngüsünü sağlamak için sürekli çalıştırıldıklarından yüklü enerji tüketimi meydana getirmektedir. Ancak, gerçek bir sürdürülebilir yaşam için gerekli ve kısıtlı olan su ve enerji kaynaklarının limitli kullanılması önemlidir. Bu gereklilik var olan ekipmanın daha iyisi ile değiştirme ya da kaynakların verimli kullanılmasıyla mümkündür.

Enerji Verimliliğinde Engeller
Su ve enerji verimliliğinin önemi her ne kadar dilimize pelesenk olsa da evrensel olarak kabul görmesinde bir takım ciddi engelleri bulunmaktadır. Endüstriyel alanda faaliyet gösteren yöneticiler özellikle ‘maliyet-fayda’ argümanları olmadıkça verimliliğe yönelmede direnç göstermekteler. Enerji maliyetleri bu kadar yükselmese ve çeşitli devlet teşvikleri olmasaydı, su sektörü ile ilgilenen ya da su gideri fazla olan kurum/kuruluş sahipleri veya çalışanları suyun enerji üzerine getirdiği maliyete bu kadar odaklanmayacaktı. Sadece maliyet-fayda ilişkisi bir yana bir yandan da var olan sistem düzeninden uzaklaşamama veya risk alamama korkusu, değişimin faydalarını görmemize engel. Personelin önerilerinin performans değerlerdirmelerini etkileme kaygısı ve prosedürler ise verimliliğe tamamen saydam bir duvar...

Enerji verimliliğinde devlet teşvikleri
Avrupa Su Çerçeve Direktifi, Yeşil Mutabakat, Sürdürülebilirlik, Enerji verimliliği, Su ve Karbon Ayak izi konu başlıkları bu kadar gündemimizde iken var olan profesyonel su yönetiminde de enerjiye değinmek günümüzün gerekliliğidir. Şimdilerde ise enerjide zorunlu bir değişim&gelişim söz konusudur:

Enerji verimliliği...
Enerjiyi üretme, dağıtma ve tüketme yöntemlerimizi değiştirmek her zamandan daha fazla kritik hale gelmiştir. Bu değişikliklerin gerçekleşmesi için hükümetler önemli adımlar atmaya başlamıştır. Klasik enerji kaynaklarından sürdürülebilir, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, var olan kaynakların tasarruflu kullanılması ya da tasarruflu olanıyla değiştirilmesi gibi...

Hükümetler, sürdürülebilir yaşama destek veren değişikliğin gerçekleşmesi için enerji tasarrufunu teşvik eden acil politika değişiklikleri yapmak durumunda kaldılar. Yapmak zorundalar, çünkü mevcut politikalarda herhangi bir değişiklik olmazsa, 2050 yılında dünya ekonomisi bugünkünden dört kat daha büyük olacak ve tükettiğimiz enerji miktarında %80 artış sağlanacak. Enerji miktarının artışıyla birlikte CO2 emisyonları iki katına çıkacak.

Ayrıca, 2022 Ulusal Enerji Planı çıktısına göre, birincil enerji tüketimi 2020 yılında 147,2 MTEP iken 2035 yılında 205,3 Mtep’e yükseleceği öngörülmekte. 2020 yılındaki 1,7 TEP/kişi başı birincil enerji tüketimi; 2035 yılında 2,1 TEP/kişi düzeyine çıkmaktadır. Bu bilgiler ışığında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da hem enerji tasarrufu’ne uyumlu hem de yukarıda bahsedilen engellerin, krizlerin önüne geçmek için enerji verimli ekipman ve sistem kullanımı, yalıtım, rehabilitasyon ve proses düzenleme gibi yollarla; gereksiz enerji kullanımının, atık enerjinin, enerji kayıp ve kaçaklarının önlenmesi veya en aza indirilmesi ile birlikte atık enerjinin geri kazanılması, kojenerasyon sistemleri gibi konularda stratejik çalışmalar başlattı.

Ülkemizde enerji verimliliğini sağlamak ve yapılacak projeleri hızlandırmak adına farklı kurumlarımızın teşvik mekanizmaları da mevcut... Bu teşviklerden bazıları;

1- KOSGEB Yeşil Dönüşüm Destekleri

KOBİ’lerin enerji verimliliği konusunda mevcut durumlarının tespit edilerek sorun ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, gerekli stratejilerin oluşturulması, kapasitelerinin geliştirilmesi ve öncelikli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yıllık enerji tüketimi 10-99 TEP aralığındaki işletmeler için ayrı; 100-500 TEP aralığındaki işletmeler için ayrı destek programları hazırlanmıştır.

2- VAP (Verimlilik Artırıcı Proje Desteği)
Enerji verimli ekipman ve sistem kullanımı, yalıtım, rehabilitasyon ve proses düzenleme gibi yollarla; gereksiz enerji kullanımının, atık enerjinin, enerji kayıp ve kaçaklarının önlenmesi veya en aza indirilmesi ile birlikte atık enerjinin geri kazanılması, kojenerasyon sistemleri gibi konulardaki çözümleri bünyesinde içeren; projelerin KDV hariç toplam yatırım bedeli en fazla 5 milyon TL olması durumunda proje bedelinin en fazla %30’u hibe ile; elektrik üretim faaliyeti gösteren lisans sahibi tüzel kişiler dışındaki yıllık toplam enerji tüketimleri 500 TEP (ton eşdeğeri petrol) ve üzeri olan ticaret ve sanayi odası, ticaret odası veya sanayi odasına bağlı olarak faaliyet gösteren ve her türlü mal üretimi yapan endüstriyel işletmeler VAP desteklerinden yararlanabilirler. Bu projeden yararlanmak için ‘Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı’na başvuruda bulunabilinir.

3- 5. Bölge Teşvikleri
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın onayına istinaden, yıllık asgari 500 TEP enerji tüketimi olan mevcut imalat sanayi tesislerinde gerçekleştirilecek, mevcut duruma göre en az %15 oranında enerji tasarrufu sağlayacak şekilde tasarlanan enerji verimliliğine yönelik yatırımlar, yapılacağı bölgeye bakılmaksızın 5. Bölgede yapılacak olan yatırımlara sağlanan teşviklerden faydalanabileceklerdir.

Peki, Teşvikler Pompa Sektöründe Uygulanabilir mi?
Elbette. Bu üç teşvik içeriğinde pompa sektörü özelinde verimsiz pompaların sistem verimi daha yüksek pompalar ile değiştirilmesi, pompa sistemlerinde enerji verimliliğinin artırılması, elektrik motorlarında verimlilik artırma, soğutma kulesi pompalarının yüksek verimli pompalar ile değiştirilmesi gibi konu başlıklı çalışmalarının başarıyla sonuçlandığı görülmüştür.

Wilo Enerji verimliliğinin neresinde?
Wilo aslında bu konunun tam merkezinde... Şirketimizin sürdürülebilirlik politikasına paralel olarak ‘Su’ ve ‘Enerji’ kaynakları verimlilik amacıyla kesişiyor. Altını defalarca çizdiğimiz bu kaynaklar; hem çok değerli hem de çok sınırlı. Sunduğumuz her sistem çözümünün verimli ve sürdürülebilir olması, geçmişte kurulan sistemlerde yaptığımız etütler ile enerji verimliliği açısından iyileştirme çalışmaları Wilo’nun odağında yer almakta.

Enerji verimliliği eldesi için nasıl bir yol izlemeliyiz?
Sistemin ‘su ve enerji’ parametrelerinin incelenmesine karar verilen bu aşamada teknik değerlendirme ve analiz ilk ve en önemli husustur. Su sistemler ağının baştan sona haritasının çıkarılması, ölçümlerinin yapılması ve enerji denetimlerinin gerçekleşmesi yapılması gereken ikinci aşama olacaktır. Bu aşama gerçekleşirken ilgili personelin tüm verilerle birlikte beslenmesi teknik kapasitesinin artırılması ve gelecekteki model sistemin anlaşılması için önem arz etmektedir.

Gerekliliğin üçüncü aşamasında ilk adım olarak, su temini ve atıksu arıtımında verimliliği artırmaya yönelik elektriksel önlem olarak; kapasitörlerdeki güç faktörü optimizasyonu, voltaj dengesizliğini azaltma çalışmaları yapılabilir.

Diğer bir yandan ikinci aşama olarak bahsedilen ve en önemli enerji giderinin kaynağı olan su döngüsünün her basamağında bulunan pompaların rutin bakımı, verimsiz pompaların verimli olanlarıyla değiştirilmesi, frekans konvertörlü sürücülerin kullanılması, motorların yeniden değiştirilemiyorsa sargılarının revize edilmesi gibi prosesler verimlilik açısından direkt olarak etkileyicidir.

Tedbirler uygulandıktan sonra sistemlerin damarını temsil eden borulama hatlarının gerekiyorsa yenilenmesi, kayıp kaçak tespitlerinin yapılması, su basınçlandırma yönetiminin otomasyonla kontrol edilmesi, ölçülmesi ve izlenmesi verimlilik aşamasının son durağıdır. Var olan tüm sistemlerdeki değişiklikler esasında VAP kapsamı içerisine dâhil oluyorsa, %30 hibe faydası sağlanabilir.

Sonuç olarak, hayatımızın temelinde yer alan ‘su ve enerji’ konusu her zaman önemini katlayarak karşımıza çıkacak. Suya yön veren ve en önemlisi suya değer veren bir pompa firması olarak hali hazırda bulunan Enerji Sistemleri birimimizin varlığıyla bu konuyu eyleme dönüştürüyoruz. Ürün komponenti temininden sevkiyat aşamasına kadar üretimimizde değil, satış öncesi ve sonrasında müşterilerimizin de geleceğini düşünerek hareket etmekteyiz. Bu sebeple hidrolik verimliliği %86’ya varan enerji verimliliği yüksek, suyun her damlasına değer veren pompalarımızla sizler için varız.

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline