İkinci hizmet yılında da karbon-nötr özelliğini koruyan ve carboNZeroCertTM sertifikasını sürdürmeye hak kazanan Wolgan Valley Resort & Spa tesisiyle Emirates, sürdürülebilir turizmde dünya liderliği konumunu bir kez daha kanıtladı. Wolgan Valley paketiyle Emirates, Avustralya’nın eşsiz doğal güzelliklere sahip Mavi Dağlarını keşif imkanı sunuyor.

Emirates, dünyanın en büyük yolcu uçağı olan A380 konforu ve vergiler dahil 1006 Avro’dan başlayan fiyatlarla Sidney’e haftada gidiş-dönüş 28 sefer düzenliyor.

Sidney’den üç saatlik manzaralı bir yolculuğun ardından ulaşılan ve Mavi Dağlar Dünya Miras Alanı’nı çevreleyen iki milli parkın arasında yer alan Wolgan Valley, lüks tatil yerlerinden beklenen birinci sınıf kalite standartlarını sağlayarak konuklarına üstün bir deneyim sunarken sürdürülebilirliği de her anlamda destekleyen bir tesis. Sıfır karbon sertifikası, Wolgan Valley’nin faaliyetlerine bağlı sera gazı emisyonlarının bağımsız olarak ölçüldüğünü ve uluslararası standartlara uygun olarak onaylandığını göstermesinin yanı sıra, tesisin emisyonlarını sürekli olarak kontrol altında tutma ve azaltma çabasını da doğruluyor.  
Emirates’in Mavi Dağlar seyahat paketi, Wolgan Valley’nin çift taraflı şömineli ve özel ısıtmalı havuzlu lüks süit odalarında gurme kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği, tüm alkolsüz içeceklerin, kablosuz internetin ve her gün kişi başına iki doğa aktivitesinin dahil olduğu üç gecelik konaklamayı içeriyor. Bölgeye dikkat çekmeyi amaçlayan seyahat paketine ayrıca Sidney’den Wolgan Valley’e 4x4 araçlarla yapılacak özel transferler de dahil. Mavi Dağlar’ın eteklerinden geçip Katoomba kasabasına uğrayacakları ve ünlü kaya oluşumu Three Sisters manzarasını izlemek için mola verecekleri bu yolculukta konuklar, rehber eşliğinde yapılacak gezi turlarında bölge hakkında bilgi edinip Aborjinlerin düşzamanı hikâyelerini dinleyecek ve Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Mavi Dağlar’ın muhteşem manzaralarının tadını çıkarabilecek.

Avustralya’nın ilk lüks çevreci koruma alanı

Wolgan Valley, büyük ölçekli çevresel rehabilitasyon programları, zararlı hayvanların tesis alanından uzaklaştırılması ve mevcut bitki alanlarının korunması gibi önlemlerin dahil olduğu girişimlerin ardından karbon-nötr seviyesine geldi. Karbon ayak izini azaltmaya odaklanan tesisin yeniden sertifika almaya hak kazanması için karbon kredisi üretmesine gerek kalmadıği gibi karbon kredisi fazlası elde edildi.  

Şimdiye dek 175 binin üzerinde yerli ağaç dikilen tesisin inşaatı sırasında da tek bir ağaç bile zarar görmedi. Tatil yerinin yapımında uygulanan güneş enerjisi kullanımı ve ısı geri dönüşümü gibi Ekolojik Açıdan Sürdürülebilir Tasarım Prensipleri sayesinde genel ayak izi zaten oldukça düşük düzeydeydi.

Tesis, ürün ve gıda malzemelerini de çevresindeki yüz millik bölge içinden tedarik etmeye çalışarak hem konuklarına eşsiz lezzetler sunuyor hem de yerel üreticileri destekliyor. Bu yaklaşım, sadece yerel ekonominin büyümesine katkıda bulunmakla kalmayıp tesisin gıda milini ve karbon ayak izini de büyük ölçüde azaltıyor.