Yapıda Tesisat

3. İnşaat ve Konut Konferansı 13 Ocak tarihinde Marriott Hotel Asia'da gerçekleşti. Evetuum'un organize ettiği Konferans'ın açılış konuşmasını, İnder Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknik Yapı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım tarafından gerçekleştirildi.

Konuşmacılar; Ağaoğlu Şirketler Grubu Ceo'su Hasan Rahvalı, Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba Gacemer, Ege Yapı Group Yönetim Kurulu Başkanı H.İnanç Kabadayı, Vesram Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Eren,Özyurtlar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, NEF Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur, Reidin Avrupa İş Geliştirme Müdürü Mete Varas, Bahçeşehir Üniversitesi METGEM Sektörler Koordinatörü Turhan Karakaya, Kolcuoğlu Demirkan Koçaklı Hukuk Bürosu Ortağı Avukat Serhan Koçaklı, Ortadoğu Grup Yönetim kurulu Üyesi M. Ata Ceylan, Yeniköy Turizm İşletmeleri ve Yatırım A.Ş. Baltalimanı İnşaat Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nihat Kandaloğlu, Aydoğan Group Yönetim kurulu Başkanı Dr. İrfan Aydoğan, Buvan Yatırım Yönetim kurulu Başkanı Hakan Buvan, Erke Sürdürülebilir Bina Tasarım Danışmanlık Kurucu Ortağı Cemil Yaman.

Nazmi Durbakayım; 2015 yılından sektör olarak neler beklediklerini, sektöre geçici katılan oyuncuların sektöre zarar verdiğini, tüketici kanununun bazı maddelerinin önerdikleri konuları içerdiğini ancak sektörü mağdur edecek maddelerin olduğunu, üreticilerin de korunacağı bir kanun olması gerektiğini, iş güvenliğinin en önemli konu olduğunu, sıfır kaza hedeflediklerini bunun için eğitim konulu teşvik sağlanması gerektiğini, sanayinin inşaata kaymasının Türkiye ekonomisine zarar verdiğine inanmadığını, rakamların bunu kanıtladığını ifade etti.

Hasan Rahvalı; Türkiye'nin dinamik bir nüfusu olduğunu ancak dünya pazarlarına çıkmak gerektiğini, geleceğin Asya'da olduğunu, İstanbul'da dünya çapında bir gayrimenkul fuarı yapılmasının faydalı olacağını, sektörün vergi yükünün çok ağır olduğunu, teşvik görmediğini, orta gelir tuzağından kurtulmak için belli sektörlerin önünün açılması gerektiğini, bu sektörlerden birininde konut sektörü olduğunu, vergisel avantajların oluşturulması gerektiğini, KDV nin  konutlarda %8 olması gerektiğini, arsalardan rant vergisinin makul ölçüsünün olması gerektiğini, 2015 yılında dünyada hangi sektörlerin öne çıkacağına bakıldığında finans sektörünün öne çıkacağını, ülkemizde ise tasarrufların artması için bireysel emeklilik sigortasında biriken fonların önem kazanacağını söyledi.

Seba Gacamer; Hükümetin 10. kalkınma planı öncelikli dönüşüm programında 8 ana başlık içinden 4 ana başlığın sektörü ilgilendirdiğini, inşaat sektörüne dur, sanayiye ilerle derseniz çöküntünün başlayacağını, konut sektöründe her projede bürokrasi-imar değişiklikleri arasında doğru proje üreterek hizmet etmenin önemli bir performans olduğunu, bunu bilmeyen sanayiden gelen iş adamlarının sektöre girip çıktıklarını, bunun olumsuz etkilediğini, ülkemizde 2023'de 7,5 milyon konuta ihtiyaç olacağını, 2014 yılının önce yavaş sonra gelişen bir yıl olduğunu, marka şehirler arasında İstanbul'un 11. sırada olduğunu, yabancıya konut satışının ihracat kalemleri içinde olması gerektiğini, muazzam bir ürünü kendi vatanımızda teslim etmenin müthiş bir katkı olacağını, ancak bu vergi yükleri ile %13 vergi ve kdv ile sürdürülebilir gelişmenin zor olduğunu söyledi.

H. İnanç Kabadayı; Dünya genelinde piyasalar 2014'ü nasıl geçirdi sorusuna Amerika, Çin, Japon, Almanya, Fransa, İngiltere sıralamasının olduğunu, Avrupa Birliği'nin deflasyonda olduğunu, ülkemizde %3 büyüme beklendiğini, inşaat sektörünün de ülkenin gelişimiyle orantılı performans gösterdiğini, siyasal istikrarın önemli olduğunu, kişi başı gelirin 11 bin lere geldiğini, 2015 yılından neler beklediklerini anlattı.

Hakan Eren; ruhsat alınan bir konutun ortalama 2 yılda bir mülkiyet tapusunun alındığını, 2 milyonu aşan konut stoğunun bulunduğunu, satıştaki bir sorunun da 2. el "0" konutlar olduğunu, bunların satışları sıkıştırdığını, doğru istatistikler ile sektörü doğru okuyup doğru kararların verilmesi gerektiğini, geçen yılın konut satışında %30 azalma olduğunu, GYO ların ciroları ve faaliyet karlarını, finansal yükümlülüklerini, yabancı yatırımcılara ihtiyaç olduğunu, yatırımcıların Türkiye'nin yatırım yapılabilen bir ülke görmeleri gerektiğini, tatsız deneyimler ile ülkesine dönen bir yatırımcının yüz yatırımcıyı etkileyebildiğini tespit ettiklerini, yabancının netlik, şeffaflık ve istatistik verileri önemsediğini, şirketlerinde GYO lar gibi şeffaf olması gerektiğini söyledi.

Tamer Özyurt; önümüzdeki 10 yılda 20 milyon konuta ihtiyaç olduğunu, Belediye Başkanlarının mesleklerinin öneminden bahsetti, kentsel dönüşümün hızlı gelişebilmesi için yeteri kadar kanun ve yönetmeliklerin olmadığını, üreticinin elinde fazla konutu varsa, bir havuz üretilmesi ev karşılığı o havuzdakiler ile yer değiştirmesi, devletin müteahhite arazi vermesinin gerektiğini, bu sistem olmaz ise hissedarların çoğalmasının en büyük dert olacağına dikkat çekti.

Erden Timur; binalarımızda tasarımın olmadığını ifade ederek dünyada ne yapılıyor örnekler verdi ve markalaşmanın önemini vurguladı. Ulaşılabilir özgürlük olarak ifade edilen ihtiyaca dönük mekanları ortaya çıkarttıklarını, gelecek on yılda uluslararası marka olmayı hedeflediklerini, ulaşılabilir lüks ve aşk markası olmanın öneminden bahsetti.

Mete Varas; Nijerya ve Endonezya'nın fırsat ülkeler olduğunu, ancak riskli olduğunu, transparan olmadıklarını, ülkemizinde dünyanın şeffaf ülkelerin arasında olması gerektiğini, bunun gelişmişlik ile ilintili olduğunu, yönetim ve verinin önemini detaylandırarak ifade etti.

Turhan Karakaya; ülkemizdeki eğitimin çarpıklığını ifade ederek ilkokuldan itibaren mesleki ve teknik okulların başlaması gerektiğini, meslek yüksek okulu ve lisans öğreniminin önemini anlattı. Türkiye'nin %8 inin yüksek öğrenim gördüğünü, gelişmiş ülkelerin %48 inin ön lisans okuyup bıraktığını, ülkemizde ise %74 ün lisans eğitimini tercih ettiğini, yetkilerin lisans ta toplandığını, sıkıntımızın ara eleman olduğunu, nihayet bu tanımın literatürden kaldırıldığını, nitelikli iş gücüne dönüştürüldüğünü, sanayileşen ekonomiye geçilmesi gerektiğini, çift eğitim modelinden devlet ve sanayici eğitim müfredatının oluşturulmasında iş birliğinin önemine değindi. Devletin aradan çıkıp sektör ağırlıklı mesleki eğitimin hedef alındığını, yerli halkı farklı ülkeler arasında haraketliliğe teşvik etmek ve onların yaşam boyu öğrenmelerini kalaylaştırmanın önemininüzerinde durdu. Europass sisteminde kendi CV nizi oluşturduğunuzu, serbest dolaşımda uygulanan 8 kademenin olduğunu 2. seviyenin çıraklık, 3. seviyenin kalfa, 4. seviyenin teknisyen, 5. seviyenin tekniker, 6. seviyenin lisans, 7. seviyenin yüksek lisans, 8. seviyenin doktora olduğunu belirtti. Bu uzmanlıkların okul, sektörde çalışma, sürekli eğitimler ile kazandırıldığını, 5544 nolu yasa, mesleki yeterlilik kanununun özünde meslek standartlarının geliştirildiğini, artık mesleklerin tanımlı olacağını belirtti. İş gücünün rekabete açılması gerektiğini söyledi.

Serhan Koçaklı; iş ve işçi güvenliğinde iş veren sorumluluğunu, 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununda tehlike ve risk tarifinin olduğunu, iş verenin bunları tespit edip önlem almakta sorumlu olduğunu, tehlikeyi belirle ve riskleri analiz et, riskleri önle dendiğini ifade etti.

M.Ata Ceylan; inşaat sektörünün %80 den fazlası yerli üretim, ülkemizdeki cari açığa katkıda bulunuyor, temel konumuz enerjidir, enerji verimli yapı tasarımı inşaat sektörünün önemli gündem maddesi olmalıdır, mimari tasarımı yeniden gözden geçirmek gereklidir, doğa ve enerji bilinciyle yeniden tasarımlar yapılmalıdır, fiziksel çevre koşulları, alternatif enerji kaynaklarını kullanmak, az enerji harcamasını öne çıkarıyor, enerji etkin yapı tasarımı dünyada artan ilgi ile karşılanıyor, yapılarda güneş enerjisi sıcak su üretimiyle sınırlı, nedeni bu konuda mevzuat olmayışı, ülkemizde lisanssız elektrik üretimi uygulamaları yapılabiliyor, yeşil binalar kavramının önemini anlamalıyız dedi.

Nihat Kandaloğlu; kentsel dönüşüm nedir, yenileme arasında ne fark var açıkladı. Sosyal dönüşüm, kentsel tasarım ve mühendislik. Sosyal dönüşüm projelerinin gelişmesi için ekonomi yaratılması lazım. Sosyal dönüşüm olmadan sürdürülebilir gelişim olmaz, cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu'nun çeşitli yörelerine kurulan fabrikalar ile gelişimin önemi üzerinde durdu. Kentsel dönüşüm ile İstanbul yok edilmektedir, Fikirtepe'de korkunç bir kentleşme yaratılıyor, mühendislik projelerinde güneş enerjisi, merkezi ısıtma, soğutma, ısı pompaları kullanılmakta, deniz kenarlarında rüzgar enerjisi kullanılıyor dedi. Çedbik tarafından hazırlanmış taslak ile yönetmelik çıkacak. Bunların imar yasa ve yönetmeliklere girmesi gereklidir, dedi. Çeşitli ülke ve şehirlerin sürdürülebilir yaklaşımlarından örnekler verdi. Türkiyede ki iklim eylem planı, sözleşme ve protokoller yapılmış, merkezi ısıtmada uygulamaya sokmakta zorlanılıyor, önce bilgi üreteceğiz ondan sonra markalaşacağız dedi.

Dr.İrfan Aydoğan; kentsel dönüşümün sosyolojik boyutu olduğunu, her kentimizin kendisine özel potansiyeli olduğunu, hukuksal açıdan adil olunması gerektiğini, meslek alt yapısına sahip uzmanların olması gerektiği, mali boyutların yasal olarak çözülmesi, kat ve mülkiyet kavramlarının düzenlenmesini anlattı. Amacın, yasal düzenleme ve yönlendirme ile nitelikli yaşam kalitesi yüksek kent mekanlarının yapılması, yeni modellerin üretilmels, hayal kırıklıklarının yaratılmaması gerektiğini ifade etti. Parsel değil ada bazında inşaat yapılmalı ve birtakım önlemler alınmalı, kamu spotları yapılmalı, basında yayınlanmalı, toplumun bütüncül refahının artırılması hedeflenmeli, devlet denetleyen hakem olmalı, dedi.

Bekir Yener Yıldırım;  Kentsel dönüşüm projelerinde değerleme konusunu anlattı, sadece değer bazlı ilerlemek hak kaybına yol açar, mevcut durum tespiti çok önemlidir, ileriki dağıtım kriterlerini belirler, kentsel dönüşüm noktalarında binaların değerleri artıyor, kira talebi de artıyor, dönüşüm bir değer işidir, mevzuatsız kutsal dönüşüm yapılamaz, finans en önemli konudur, dedi.

Hakan Buvan; proje alanında temel verileri ele aldı. Mevcut yapılaşma analizi, arazi kullanım analizi yapılıyor, haritaları çıkarılıyor, ardından mimari grup seçimi ve mimari kütle seçimi, vaziyet planı, ön avan proje hazırlanıyor. 3D görseller hazırlanması, hak sahipleri ile muvafakat görüşmeleri başlıyor. Profesyonel bir uzlaşma ekibi olmalı. Şirketin kurumsal materyalleri olmalı. Tanıtım ofisi kurulmalı. Projenin tanıtım sunumu yapılmalı. Hak sahiplerine reklam ve tanıtım faaliyetleri yapılmalı, dedi.

Cemil Yaman; 2014 yılında 10 bin bina yapılmış ancak yeşil bina değerini bulamadı. yeşil bina maliyeti 1 birim ise finansal yararı 10 birimdir dedi ve LEED altın sertifikalı bir binanın ek bir maliyetinin olmadığını işletmesel anlamda maliyetlerin düşmesine ciddi katkı sağlıyor dedi. Yeşil binalardan örnekler vererek bundan sonra yeşil bina kriterlerinin öne çıkacağının altını çizdi.

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline