Yapı Teknolojileri

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen aylık sektör raporunu açıkladı. ‘Türkiye İMSAD Ocak 2020 Sektör Raporu’na göre, TÜİK inşaat sektörü güven endeksi 2020 yılına çok önemli bir artış ile başladı. Geçen yılı kademeli ve sınırlı bir artış ile kapatan sektörün güven endeksi yeni yılın ilk ayında 15,6 puan birden arttı. 2019 yılında kademeli ve kırılgan bir artış gösteren yeni inşaat işleri siparişlerinde de sıçrama yaşandı. Yeni inşaat işleri siparişleri ocak ayında, bir önceki aya göre 16 puan yükseldi.

Türkiye İMSAD RaporTürkiye İMSAD Raporİnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Ocak 2020 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: TÜİK inşaat sektörü güven endeksi yeni yılın ilk ayında bir önceki aya göre 15,6 puan arttı. Böylece güven seviyesi 2018 yılı Ağustos ayı seviyesinin de üzerine çıktı. İnşaat sektörünün yeni yıla başlarken daha ümitli olduğu görüldü.

Mevcut inşaat işleri seviyesi 0,1 puan geriledi

İnşaat işleri mevcut seviyesi 2019 yılı boyunca kademeli bir artış eğilimi içinde oldu. Böylece yılsonunda mevcut iş seviyesi 2018 Ağustos ayı iş seviyesine göre yüzde 20’ye yakın artış gösterdi. Mevcut inşaat işleri seviyesi yeni yılın ilk ayında ise bir önceki aya göre 0,1 puan geriledi. Mevsimsellik ile inşaat işlerinin yavaşladığı ocak ayında mevcut inşaat işlerinin büyük ölçüde korunmuş olması önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Yeni alınan işler, mevcut işleri desteklemeye başladı. Ekonomideki toparlanma da inşaat sektöründeki işlere gecikmeli olarak olumlu katkı sağladı.

Yeni alınan inşaat işleri seviyesi 16 puan birden arttı

İnşaat sektöründe alınan yeni iş siparişleri 2020 yılı Ocak ayında önemli bir sıçrama gösterdi. 2019 yılında kademeli ve kırılgan bir artış gösteren yeni inşaat işleri siparişleri ocak ayında, bir önceki aya göre 16 puan birden arttı. Böylece bir aylık bu artış ile yeni iş siparişleri 2018 Ağustos ayı yeni işler sipariş seviyesine ulaştı.

Planlı kentsel dönüşüm ve güçlendirme riskleri azaltır

Türkiye’de kentsel dönüşüm planı çerçevesinde dönüştürülmesi gereken 6,7 milyon konuttan, öncelikli olarak tespit edilen 1,5 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içerisinde acilen gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede 100 bini İstanbul'da olmak üzere her yıl 300 bin konutun dönüşümü sağlanmış olacak. Ekim 2019 sonuna kadar bu yapı stoku içinden 152 bin konutun ihalesi yapıldı, 115 bin konut da tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2023 yılına kadar Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile her yıl 300 bin konutun en az yüzde 10 ila 15'ini dönüştürecek. Böylece Bakanlık 5 yılda 200-250 bin konutun dönüşümünü sağlayacak.

Riskli ilan edilen alanlardaki bina sayısı: 616 bin 270

Riskli alanlarla ilgili yürütülen çalışmaların 2019 yılı sonu envanterine göre; riskli alan ilan edilen il sayısı 2019 yılında 53 oldu. Riskli ilan edilen alan sayısı, iptal edilen 10 alan dahil 240’a ulaştı. 2019 sonunda bu alanlarda yer alan yapı sayısı 286 bin 640, riskli alandaki bağımsız birim sayısı 616 bin 270 ve riskli alanda ikamet eden nüfus sayısı 2 milyon 15 bin 205 olarak tespit edildi. Riskli alanın yüzölçümü 12 bin 818 hektar olarak belirlendi. 240 adet riskli alanın 185’inde kendi belediyesinin, 4’ünde TOKİ’nin, 10 alanda ise maliklerin uygulama yapmasına yönelik yetkilendirme yapıldı. Geriye kalan 31 alanda doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygulamalar gerçekleştiriliyor. Ayrıca 10 adet Riskli Alan ilanına karşı iptal kararı verildi.

Türkiye’de nüfusun yüzde 71’i deprem riski ile karşı karşıya

Yenilenen güncel Türkiye deprem riski haritasına göre Türkiye'nin coğrafi olarak yüzde 66'sı deprem riski altında bulunuyor. Nüfusun ise yüzde 71’i deprem riski altındaki alanlarda ikamet ediyor. Son bir asırda 6 ve üzerinde yaşanan 56 deprem ile 80 binin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti. Bu çerçevede deprem odaklı bir kentsel dönüşüm, mekânsal planlama, şehir planlaması ve yapılaşma gerekli bulunuyor. İnşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisinin de bu sürece katkı ve uyum sağlaması gerekiyor.

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline